Biyonik kulak iki ayrı parçanın birleşiminden oluşur. Birinci kısım orta kulağa yerleştirilen ve seslerin dalgalar halinde buraya iletilmesini sağlayan ses işlemcisi kısmı, ikincisi de sesleri dışarıdan alan ve ileten mikrofon kısmıdır. Biyonik kulağı işitme cihazından ayıran en önemli özelliği de budur. İşitme cihazı daha çok dışarıdan gelen seslerin seviyesini artırırken, biyonik kulak direkt olarak sesleri dalgalar halinde orta kulak sinirlerine iletmektedir. Biyonik kulak en ileri seviyedeki işitme kayıplarında bile son derece başarılı sonuçlar vermektedir. İlk defa 1970'li yıllarda kullanılmaya başlayan bu sistem şu anda yaklaşık 200 bin civarında kişiye uygulanmış durumdadır ve geliştirilerek de uygulanmaya devam etmektedir.

Biyonik kulak kullanımı özellikle son yıllarda, bilimsel gelişmelerin hızlanmasıyla birlikte bebek hastalara dahi rahatlıkla uygulanabilir hale gelmiştir. Biyonik kulak tedavisinde öncelik iç kulak rahatsızlıklarına verilmektedir. Bu rahatsızlıklarda genellikle işitme cihazları yetersiz kaldığından biyonik kulak uygulanmaktadır. Biyonik kulak burada kulak zarının yerine getiremediği görevi gerçekleştirmektedir. Ses dalgalarını kulak salyangoz sıvısına ileterek ses dalgalarının duyulmasını sağlamaktadır. Bu sayede de kulaklardaki sinirler ses dalgalarını algılayarak beyine iletebilmektedir.

Biyonik kulağın uygulanması ve kulağa yerleştirilmesi aşaması son derece önemli bir konudur. Hasta genel anestezi ile uyutularak ameliyat gerçekleştirilir. Ortalama olarak 4 saat süren bir operasyon sonrasında biyonik kulak hastaya yerleştirilir. Hastanın durumuna göre hastanede en fazla bir haftalık bir yatış süresi öngörülmektedir. Biyonik kulak uygulandıktan sonra hemen kullanmayı ya da sonuç almayı beklememek gerekir. Çünkü uygulama sonrası bir süre kulağın ve vücudun cihaza alışması gerekmektedir. Bu nedenle cihaz hemen kullanılmaya başlanmaz. Ameliyat sonrası kulak sıvısının ameliyattan etkilenmesi nedeniyle hafif bir denge kaybı olabilmektedir. Ancak bu durum geçicidir. Bunun yanı sıra genel anesteziye bağlı olarak aşırı susama da gerçekleşebilmektedir. Biyonik kulağın aktif olarak kullanılabilmesi için en az 3 hafta geçmesi gerekmektedir. Bu süre sonunda biyonik kulağın ikinci kısmı olan dış parçası takılır ve kişiye uygun olarak programlaması yapılır. Bu aşama biraz uzun sürebilmektedir. Yaklaşık olarak iki saat süren bir programlama sonunda biyonik kulak kullanıma hazır hale gelir ve ilk kullanım gerçekleştirilir. Ancak işlemler bunlarla da sınırlı değildir. Biyonik kulak ilk kullanım için düşük seviyeden başlatılır. Daha sonraki birkaç muayene ve ayarlamayla birlikte duyma kapasitesi normal düzeye göre ayarlanır ve artık hasta normal çevreye adapte olacak duruma gelir.

Biyonik kulak ameliyatı sonrası düşük ihtimalli de olsa birkaç olumsuz durum meydana gelebilmektedir. Cerrahi müdahale olduğu için kanama gerçekleşebilir, orta kulak müdahalesi nedeniyle geçici denge kaybı meydana gelebilir ya da enfeksiyon kaparak kulakta başka rahatsızlıklar ortaya çıkabilir. Ameliyat sonrası hastaların en çok merak ettiği durum kafatasında bir delik açılıp açılmayacağıdır. Bu konuda endişe edilecek bir durum yoktur. Kafatasında hiçbir delik açılmaz. Sadece implantın yerleştirileceği bir yuva oluşturulur ve burası da deriyle kapatılır. Burada daha sonra hafif bir şişlik görülebilir. Ancak bu da ileride saçla kapatılabilir. Bununla birlikte ameliyatın izleri görülmeyecek düzeyde kaybolur.

Biyonik kulak ameliyatı sonrası hastalar normal bir şekilde hayatlarına devam edebilmektedirler. Herkes gibi rahatça denize, havuza girebilmekte, duş alabilmekte ve spor yapabilmektedirler. Ancak bunları yaparken dış kısmı koruyucu önlemler alma ihmal edilmemelidir. Ayrıca cep telefonu gibi iletişim araçlarını da kullanmalarında bir sakınca bulunmamaktadır. Ancak alınması gereken bazı önlemler de bulunmaktadır. Yüksek manyetikli ortamlardan uzak durulması gerekmektedir. Bununla birlikte yüksek sesli ortamlardan uzak durulmalıdır. Çünkü bu ortamlarda cihaz yoğun çalışacağından pil ömrü kısalabilmektedir. Manyetik gücü yüksek MR cihazlarından ve yüksek teslalı cihazlardan uzak durulmalıdır. Biyonik kulak normal bilgisayar sistemli röntgen cihazlarına ve düşük manyetikli MR cihazlarından etkilenmemektedir. Biyonik kulak elektronik güvenlik kapılarında sinyal verebileceğinden bu tür yerlerde sorun yaşamamak için resmi bir belge bulundurmak hasta için faydalıdır. Son olarak da biyonik kulak, meydana gelen yeni gelişmelerle birlikte istenildiğinde dış kısmı değiştirilerek yenilenebilmektedir.

0 Yorum Yapılmış "Biyonik Kulak"
Kayıtlı yorum bulunamadı ilk yorumu siz ekleyin