Kulak salgısının kum ve toz parçacıklarını tuttuğu ve kulak zarına zarar gelmesini önlediğini varsayılır. Kulak salgısı çoğu zaman kurur. İçeriğinde bulunan kum ve toz parçacıklarıyla beraber kulağın dışına atılır ya da silindiğinde kulak kepçesine kayar. Bu kuruyan birikime kulak kiri yani buşon adı verilir. Tozlu alanlarda çalışanlarda ya da koyu renkte kulak salgısı olan kişilerde akıntı birikerek dış kulak yolunun tıkanmasına neden olabilir.

Kulak salgısı kulak yolunda geçici bir tabaka oluşturarak koruma görevi gördüğünden faydalıdır. Kulak salgısı olmazsa dış kulak yolunda kuruma ve bundan kaynaklı kaşınma meydana gelir. Bazı kişilerde kulak kirinden dolayı herhangi bir yakınma meydana gelmez. Bu kişilerde kulak kiri olduğu rutin bir kulak burun boğaz muayenesi sırasında belirlenebilir. Kulağın birinde ya da ikisinde birden kulak kiri biriktiğinde geçici işitme kaybı, dolgunluk hissi, uğultu, kaşıntı, ağrı ve çınlama gibi etkiler meydana gelebilir. İşitme kaybının derecesi farklı seviyelerde olabilir. İşitme kaybının olması kişilerde sosyal yaşamdan uzaklaşmaya neden olabilir.

Kulak kiri yakınmalara neden olursa kulak burun boğaz doktoru tarafından yapılacak otoskopik muayene sırasında teşhis edilebilir. Otoskopik muayene ile kulak kirine kesin tanı konulabilir.

Kulak kiri tedavisinde uygulanabilecek pek çok farklı seçenek vardır. Bunlar hasta ve doktorun tercihine göre, aynı zamanda sağlık kurumunun sahip olduğu özelliklere göre belirlenebilir. Bu seçenekler arasında damla kullanarak ya da kullanmadan suyla kulak yıkama, serumenolitik damla, küret ile çıkarma, aspirasyon vardır. Kulak kirinin hemen çıkarılamayacağı hallerde kiri yumuşatmak için damla verilir. Bir süre sonra aspirasyon yapılarak kulak kiri temizlenir.

Kulak kiri yumuşadıktan bunu temizlemesi kolay olur. İşlem herhangi bir komplikasyon oluşmadan yapılabilir. Kulak lavajında ise serumenolitik damla ile ya da tek başına uygulanabilir. Bu işlem özenle yapılmalıdır. Fakat her kulakta bu işlem yapılamaz. Tek başına serumenolitik damla bazen kulak kirini tek başına da temizleyebilir. Bazı hastalarda ise kulak yıkama öncesinde kiri yumuşatmak için kullanılabilir.

Kulak kanalı genellikle kendi kendini temizleyebilir. Bu temizlik kulak zarından kepçeye doğru birikintilerin ağır ağır dışarıya doğru doğal bir mekanizmayla itilerek yapılır. Eskiyen kulak kiri sürekli olarak kulağın dışına itilir. Burada kuruyarak dışarıya düşer.

Kulak salgısı kulak yolunun sadece dış kısmında olur. İç kısmında olmaz. Ancak kişi yabancı bir cisimle kulağını temizlerse akıntı kulak zarına doru itilir. Kulak çubuğu gibi yabancı cisimlerle aslında kulak temizlenmez. Bu yöntem sadece kulak kirini içe doğru itmeye yarar.

Dış kulak yolunun cildi ve kulak zarı oldukça hassastır. Kolay zedelenebileceği için hastalar kulak kirini temizlerken yabancı cisimle kulak zarına zarar verebilir, yırtılmasına neden olabilirler. Kulak kirini kendi temizleyecek olan hastalar öncelikle kulak zarında delik olup olmadığını öğrenmelidir. Delik kulak zarı olursa damlalar yüzünden kulak iltihabı meydana gelebilir. Delik kulak zarı varsa kulağı yıkamakta iltihaba neden olabilir. Bu sorunlar olursa hastalar kulak kirini temizletmek için mutlaka kulak burun boğaz doktoruna gitmelidir.

Kulak kanallarının normalde temizlenmesi gerekmez. Ancak dış kulak yolundaki ifrazatlar fazla olursa, bunlar rahatsız edici derecede kulakları tıkarsa ya da doktor kontrolü sırasında kulağın muayenesi yapılamazsa kişide bazı yakınmalar olabilir. Bunlar kulak ağrısı, tıkanıklık ve dolgunluk hissi, işitme kaybı, kulakta çınlama, gürültü ve ses duyulması, öksürük, koku, kaşıntı gibi yakınmalar. Bunlar gelişirse kulakların temizlenmesi gerekir.

Kulak yıkatmak alışkanlık yapmaz. Kulak kanalı kendi kendini temizlemeyen kişilerde, kulak salgısı koyu olanlarda, kulak salgısı fazla biriken kişilerde yılda 1-2 defa kulak yıkatma ihtiyacı doğar. Bu sorunlar kulak yıkansa da yıkanmasa da yaşanır. Kulak yıkandığında ise kulak kiri birikimden dolayı işitme kaybı gibi sorunlar yaşanmaz.

1 Yorum Yapılmış "Kulak Kiri"