Memeli hayvanlar arasında en büyük kulaklara sahip olan canlılar fillerdir. Fil kulağının bu denli büyük olmasının nedeni, sadece duyma işlevi için değil, aynı zamanda diğer birçok işlevi de yerine getirmesidir. Fil kulağı, geniş yüzeyli, üzerinde küçük kıllar ve çok sayıda kılcal damar bulunan, kafanın iki yanından aşağıya doğru sarkan ve fil tarafından hareket ettirilebilmesi için özelleşmiş kaslara sahip bir yapıdır. Tüm memelilerde olduğu gibi dış kulak, orta kulak ve iç kulak bölümlerinden oluşur ve doğal mukus salgısıyla kendi kendine temizlenir. Afrika fillerinin kulakları, Asya fillerinin kulaklarından daha büyüktür.

Bütün memeli türleri arasında kulaklarını en etkili kullanan canlılar fillerdir. Bir fil kavga veya saldırı nedeniyle kulağını kaybetmesi durumunda kan kaybından ölebilir.

Fillerin kulakları aynı zamanda sosyal davranışlarında da önemli rol oynar. Bir fil, kulaklarını belirli şekillerde hareket ettirerek diğer fillere çeşitli sinyaller gönderebilir. Örneğin, bir fil kulaklarını hızla sallayarak diğerlerine tehlikenin yaklaştığını bildirebilir.

Fil kulağı ayrıca insanlığa ilham kaynağı olmuştur. Örneğin, bazı mühendislik uygulamalarında fil kulağının yapısı ve işlevi incelenerek, ısı yayılımının kontrollü bir şekilde sağlanması gibi pratik çözümler geliştirilmiştir. Bu bağlamda, biyomimetik çalışmalar fil kulağının özelliklerinden yararlanarak yeni teknolojiler geliştirmeye devam etmektedir.