Kulak çınlaması halk arasında 'biri beni anıyor' şeklinde yorumlanmaktadır. Tıp dilinde ise bu duruma 'tinnitus' adı verilmektedir. Genellikle önemsiz gibi görülen bu kulak çınlamaları, altta yatan başka bir hastalığın habercisi olabilir. Sürekli kulakta çınlamalar, uykusuzluk, dikkat bozukluğu, baş dönmesi gibi belirtilere sebep oluyorsa veya günlük yaşamınızda sorun haline gelmeye başladıysa, kulak, burun, boğaz uzmanına başvurmanız gerekmektedir. Kulak çınlamasından şikâyet eden hastalar, bu durumu farklı şekillerde tarif edebilirler, çünkü hissedilen bu ses dışarıdan duyulmaz. Çınlama, uğuldama, vızıltı ve vınlama biçiminde ve şiddeti kişiden kişiye farklılık gösteren bir sestir. Kulakta hissedilen çınlama hissi genellikle başkaları tarafından duyulmamaktadır. Ancak az da olsa dışarıdan duyulan çınlamalar da bulunmaktadır. Kulak çınlamasının başlıca birkaç nedeni olmasına karşın, bazı durumlarda sebebi bilinmemektedir.

Yaşın ilerlemesi ile doğal olarak ortaya çıkan işitme kaybı, işitme sinirlerinin hassaslığının azalmasına ve kulak çınlamasına neden olmaktadır. Kulak çınlaması, gençlerde ise sürekli gürültülü ortamlarda bulunmak, kulaklıkla veya yüksek sesle müzik dinlemek ya da çok fazla gürültü çıkaran iş makinelerine yakın çalışmak işitme kayıplarına ve sürekli kulak çınlamasına neden olmaktadır.

Kansızlık olarak da bilinen anemi hastalığında, kırmızı kan hücrelerinin az olması nedeniyle bazı durumlarda kan incelerek anormal şekilde akmaya başlar. Bu da kulak çınlamasına neden olabilir.

Sürekli kulak çınlaması, anormal iç kulak sıvı basıncı sebebiyle iç kulak içinde oluşan 'Meniere' hastalığının erken bir habercisi olabilir.

Kulak salgısı, içinde oluşan kirleri tutarak ve bakteri oluşumunu yavaşlatarak kulak kanalını koruma altına alır. Ancak doğal bir şekilde atılamayacak kadar çok kir biriktiğinde, işitme kaybına veya kulak zarı tahrişinden dolayı kulak çınlamasına neden olabilir.

İç kulakta bulunan ince tüyler, ses dalgalarına uygun hareket ederler. Kulak hücreleri, beyinde ses olarak algılanacak bir elektrik sinyali yaymak için harekete geçerler. Ancak kulaktaki bu ince tüyler zarar görmüşse, hücreler rastgele elektrik sinyali yaymaya başlarlar. Bu durumda sürekli kulak çınlaması olarak yansır.

Otoskleroz adı verilen ve orta kulak içinde bulunan kemik eklem yapısının sertleşmesi, işitmeyi etkiler. Bu durum da sürekli kulak çınlamasına sebep olabilir.

Farklı sebeplerle ortaya çıkan kulak çınlamasının tedavisi de sebeplerine göre farklılık göstermektedir. Hastalığın gerçek sebebinin bulunması, tedavinin olumlu sonuçlanmasını sağlayacaktır. Geliştirilen tedavi yöntemleriyle kulak çınlama hastalarında yüksek oranlarda rahatlama sağlanabilir ve kişi günlük hayatını devam edebilecek düzeye gelebilir.

Bu terapi, rahatsızlık verici nitelikte olmayan bir arka plan gürültüsü verilerek dikkatin dağılmasını sağlıyor ve kulak çınlaması geri plana atılıyor. Erken uyarı etkisi giderek azalıyor ve sonunda sürekli kulak çınlaması rahatsız edici olmaktan çıkıyor. Terapi, hastanın devam etmeyi ihtiyaç duymayacağı noktada ve uygulanacak bazı testler sonrasında sonlandırılıyor.

Sonuç olarak, sürekli kulak çınlaması ciddiye alınması gereken bir durumdur. Altta yatan nedenlerin belirlenmesi ve uygun tedavi yöntemlerinin uygulanması, hastaların yaşam kalitesini önemli ölçüde artırabilir.