Kulak anatomisinde dış kulak bölümü genel olarak gözle görebildiğimiz dış tarafını simgeleyen bölümdür. Kulaklarımızı göz önüne getirdiğimizde dış kısmında kepçe ve ortası oval bir şekilde içeri doğru açılan bir delik görünür. Evet, dış kulak kısmında bulunan kepçe kısmı genel olarak kulaklarımızın içinde bulunan dokuları korur ve oval olan ve şekli engebeli bir ovayı anımsatan kulağın iç kısmı dışarıdan gelen seslerin gücünü ve frekansını artırarak tüm sesleri toplayarak direkt olarak içeri aktarır. Umarım şimdi dış kulak kısmında bulunan kulak deliğinin çevresinin neden engebeli olduğu anlaşılmıştır. Gelen frekans 1000 hertzden sesin gücünü artırarak 3000 hertze kadar artmasını sağlar ve kulakların iki tane olmasının sebebi de gelen sesin hangi taraftan geldiğini tespit etmek ve başımızı bu seslere göre hareket ettirmek amacıyla ve kulak memesi ve orta kulak kısmında bulunan denge sinirlerinden dolayı iki tanedir.

Kulak anatomisi orta kulak bölümü incelendiğinde genel olarak hava boşluğu da denilebilir. Orta kulak kısmında üzengi, örs ve çekiç adı verilen kas şeklinde kemikler mevcuttur ve bunların yanında hava basıncını dengelemek amacıyla östaki adı verilen boru şeklinde kemiksi bir doku mevcuttur. Boruyu andıran bu doku burnumuzun üst kısmından yani geniz kısmı ile orta kulak kısmında uçları mevcuttur ve orta kulak kısmında hava basıncı dengelemek amacıyla genizden hava alışverişi sağlanarak iç kulakta bulunan işitmeyi sağlayan zarın gergin olmasını sağlar. Dengeli olarak yaptığı basınç ile duymamızı sağlar. Aynı zamanda çekiç kemiği ile ses dalgalarını daha keskin olması için gelen sesin titreşimine bağlı olarak bu titreşimleri artırarak daha çok bir şekilde iç kısma gönderir ve çekiç yapmış olduğu basınç ile sesin değerini artırır. Böylece keskin duymamızı da yardımcı olur. Üzengi ise oluşan bu titreşimleri bir kanal oluşturarak direkt olarak iç kulak kısmına aktarır ve aktarma işlemi sırasında sesin değerlerini artırarak iç kısma sesi gönderir. Bu oluşan kanala ise üzengi denilmektedir.

Kulak anatomisi iç kulak bölümü genel olarak sıvı şeklinde labirentler şeklinde olan ve duymamız ile dengemizi sağlayan ana bölümdür. İçindeki sıvıların yapısı gereği labirenti andıran kemiksi yapısı ile duymamızı sağlayarak beynimize uyarılar göndermesinde yardımcı olurlar. Ayrıca yarım daire dilimleri oluşturacak şekilde 3 boyutlu bir şekilde salyangozu andıran yapıdaki şekilde denge daireleri bulunur. Bu şekilde hem işitmede denge sağlamak ve hem de vücutta denge sağlamak amacıyla yarım daireler mevcuttur.

Kulak anatomisi arka kulak bölümü, kulağın arka kısmında bulunan kemiksi bölümdür. Genel olarak kemiğin çevresinde 4 adet uyarıcı sinirler mevcuttur. Bu uyarıcı sinirlerin görevleri ve isimleri ise; alt işitme kısmını oluşturan alt işitme sinir damarı, aynı şekilde üst işitmeyi sağlayan üst işitme sinir damarı ve yüzlerimizdeki mimikleri oluşturan yüz sinirleri ve son olarak denge kurmamızı sağlayan uyarıcı denge sinir damarları mevcuttur. Darbeler ve travmalarda en dikkat edilmesi gereken bölgedir. Beyne uyarıcı nitelikte hem denge hem de işitme ile ilgili iletişimi sağlayan bölümdür.

İnsan kulağı genel olarak üç ana bölümden oluşur: dış kulak, orta kulak ve iç kulak. Ancak, kulakların türleri ve özellikleri sadece bu bölümlerle sınırlı değildir. İşitme duyusunun yanı sıra, kulaklar dengeyi sağlama ve çevresel sesleri yönlendirme gibi önemli görevler de üstlenir. Kulak türleri ve özellikleri şu şekilde sınıflandırılabilir:

Kulak anatomisi ve türleri, insan vücudunun işitme, denge ve koruma gibi hayati fonksiyonlarını yerine getiren karmaşık ve hayranlık uyandıran yapılardır. Dış kulaktan iç kulağa kadar her bir bölümün kendine özgü görevleri ve özellikleri bulunmaktadır. Bu nedenle, kulak sağlığını korumak ve işitme ile denge fonksiyonlarını en iyi şekilde sürdürebilmek için kulak anatomisini ve türlerini anlamak büyük önem taşır.